Vücudumuz için de bahar temizliği şart
Kış bitti, pandemi devam ediyor. Beslenme hataları ve hava kirliliği nedeniyle vücudumuz toksin yüklü… Bahar yorgunluğu da kapıda. İşte Çoruhlu …
Kış bitti, pandemi devam ediyor. Beslenme hataları ve hava kirliliği nedeniyle vücudumuz toksin yüklü… Bahar yorgunluğu da kapıda. İşte Çoruhlu’dan tüm bu olumsuzluklara karşı zinde ve enerjik bir bedene kavuşmanın kolay formülleri…
Mevsim geçişlerinde arınmaya ihtiyaç duyarız. Dolayısıyla baharla birlikte tıpkı doğa gibi vücudumuzu da yenilemek için harekete geçmeliyiz. “Bizler detoks ifadesini severiz. Ama detoksun nasıl yapılacağı konusunda kafanızı çok karıştırmanıza gerek yok” diyen Biyokimya ve Anti-Aging Uzmanı Dr. Ayşegül Çoruhlu’nun vücudunuzda bahar temizliği yapmanızı sağlayacak önerileri şöyle…
Güneşi kaçırmayın
Güneşin varlığıyla daha doğal D vitamini almaya başladığımızda bu durum tüm hastalıklarımızın, depresyonumuzun ve yorgunluğumuzun azalmasını destekler. UVB ışınlarının yoğun olduğu öğlen 11.00–15.00 saatleri arasında 15-20 dakikalık kısa periyotlarla güneşlenmek, en etkin vitamin sentezleme yoludur. Bu hususta yapılan hataların başında, uzun süreli güneşlenmeler gelir. İdeal olan ise kısa süreli aralıklarla güneşe maruz kalmaktır. Dolayısıyla her gün düzenli olarak ortalama 20 dakika güneşlenmek yeterlidir.
Gökkuşağı renkleriyle beslenmeyi artırın
Baharla beraber renk renk sebze ve meyveler manavlarda yerini alır. İşte tam olarak şimdi gökkuşağının tüm renklerini içeren sebze ve meyveleri daha çok yeme zamanıdır.
İdrar renginizi takip edin
Bedeni içten temizlemenin olmazsa olmazı bol su içmektir. Özellikle böbreklerimizin ve lenflerimizin iyi çalışması için su çok gerekli. Bu arada idrar rengimizin koyu olması suyu az içtiğimizi gösterir. Dolayısıyla gün boyunca yeteri kadar su tüketmeye özen gösterin. Susamayı beklemeden su içmeyi alışkanlık haline getirin.
Sebzeyi için
Gün içinde limonlu su, sebze suyu, bitki çayı gibi vücudu destekleyen ve temizliğine yardım eden sıvıları daha çok içelim.
Akşamları az yiyin ya da yemeyin
Gece açlığı sırasında vücut zaten kendi kendini temizler. Tüm eski hücreleri yakalayıp yok eder. Ancak gece yersek bu sistem iyi çalışmaz. Vücudun gece boyu yaptığı bu özel temizliğin adı otofajidir. Otofaji, kelime anlamıyla ‘kendi kendini yemek’ demektir. Neden vücut kendini yemeye ihtiyaç duyar? Eski hücre parçalarından kurtulup, onları parçalayıp yedek parça olarak kullanmak için. Vücudumuzu sabit hücreler topluluğu olarak görüyoruz. Oysa içerisi akan bir nehir gibidir. Asla aynı hücrelerle yola devam etmiyoruz. Organına göre hücreler sürekli yapım ve yıkım halindeler. Örnekse bu dönüşüm cilt için 28 gün, bağırsak mukozası için 4-5 gündür.
Aç karnına uyuyun
Gece açlığıyla beraber iyi bir uyku otofajinin (vücudun kendi kendini temizlemesi) çok büyük destekçisidir. Yatarken tok olmamak, gece boyu ideal bir uyku için önemlidir. İdeali saat 17.00’de akşam öğününü bitirmek gereklidir. Yatak odasının, karanlık ve bir miktar serin olması uyku hijyeni için şarttır. Basitçe uyku hijyeni; açlık-karanlık-serinlik olarak tanımlanabilir. Uykunun genel amacı, gündüz vücuttaki işleyişlerin arkasını toparlamaktır. Hasarlı hücreleri tespit etmek, onları onarmak; eskimiş hücrelerden vücudu kurtarmak, kanser hücrelerini daha iyi tespit etmek, olan bir hastalığımızı daha hızlı iyileştirmek şeklinde örnekler verebileceğim tüm bu olumlu işleyişler uykunun vücuttaki marifetleridir. Uyku hali; onarma, tespit, temizleme ve yenileme zamanıdır. DNA tamiri gece daha iyi yapılır. Eski hücrelerin otofaji ile yok edilmesi ve yerine kök hücrelerden yenilerinin yapılması gece daha iyi gerçekleşir.
Bağırsaklarınızı destekleyin
Tüm yiyecek artıklarını atmak için uğraşan bağırsak sistemimizin de çalışmasını desteklemeliyiz. Bol lifli beslenmek, glütensiz gıdalar tüketmek, bağırsak hareketlerini dengeler. Kabız olamamak için günlük tuvalete çıkmayı sağlamak ve besinlere dikkat etmek gerekir.
Kımıldayın
İlkbaharda düzenli egzersiz de toksinlerle yorulan vücudunuzda canlanmanın başlangıcı olacaktır. Açık havada yürüyüş bile vücuttaki dolaşımı artırır, vücudun oksijenlenmesini sağlar. İyi bir dolaşım ve oksijen seviyesi hücrelerin sağlığı için yemekten daha önemlidir.