Kelebek Magazin

Yaşlanma karşıtı öneriler

Hem sağlıklı olmak hem de yaşlanma hızımızı yavaşlatmak için yaşam tarzımıza dikkat etmemiz gerektiğini hatırlatan Prof. Dr. Osman Erk, ‘‘Bu sayede daha dinç ve enerjik olabilir, daha genç görünebiliriz’’ dedi.

İnsanın nasıl ve neden yaşlandığı, yaşlanmanın önlenip önlenemeyeceği, bu durumun ne tür mekanizma ve ilaçlarla frenlenebileceği pek çok bilimsel araştırmaya konu olmaya devam ederken; günümüzde pek çok etken de yaşlanma hızımızı artırıyor.

İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, işte bu etkenleri ve genç görünmenin püf noktalarını şöyle sıraladı…

Erken yıpranmanıza yol açan nedenler

1) Genetik miras

2) Serbest radikaller (Dışarıdan vücudumuza aldığımız besinler hücre içinde, vücudumuza enerji üretmek üzere yakılır. Bu yakma sırasında oluşan serbest radikaller hücreyi tahrip etmeye başlar. Hava kirliliği, sigara, stres gibi etkenlerlede vücutta serbest radikaller oluşur. Bu bir nevi vücudun oksitlenmesi yani paslanmasıdır, dolayısıyla bunun sonucunda erken yaşlanma ve çeşitli ciddi hastalıklar meydana gelir.)

3) Özellikle sebze-meyve gibi antioksidan içeriği yüksek besinleri yeterince tüketmemek.

4) Toksinler, radyoaktivite, manyetik kirlenme

5) Yüksek glisemik indeksli beslenme. Glisemik indeksi yüksek olan besinlerin kan şekerini yükseltme etkileri vardır. Glisemik indeksin ve kan şekerinin yüksek olması ile beraber insülin değeri de artar.

6) İnsülin direnci, şeker hastalığı

7) Hormonlarda azalma

8) Hareketsiz yaşam tarzı

9) Sağlıksız beslenme

10) Sigara, alkol, uyuşturucu

11) Stres, depresyon

12) Uykusuzluk ve uyku kalitesinde azalma

13) Vücut yağlanması, obezite

14) Geçirilmiş hastalıklar

15) Aşırı egzersiz

16) Damar yaşlanması (ateroskleroz)

17) Kolesterol yüksekliği

18) Homosistein vücudumuzda besinlerle alınan bir amino asit olan metiyoninden yapılan bir maddedir. Metiyonin bizim genellikle düzenli olarak tükettiğimiz et, yumurta, balık ve tahıllar gibi proteinden zengin gıdalarda bulunur.  Homosistein yüksekliğinde vücuda zarar veren paslandırıcı, yıkıcı ve yaşlandırıcı serbest radikallerin üretimi artar.

Hormonlara dikkat!

Yaşlanmanın en önemli sebeplerinden biri hormonal dengesizliktir. Özellikle büyüme hormonu, DHEA-S, testosteron, östrojen ve melatonin hormonlarında ortaya çıkan dengesizlik ve yetersizlik yaşlanma sürecini hızlandırır. Kadınlarda menopoz döneminde östrojen hormonlarında çok ciddi ve hızlı bir düşüş ortaya çıkarken, erkekte 40’lı yaşlarla birlikte testosteron hormonunda yavaş yavaş (her yıl yüzde 1 gibi) düşüş ortaya çıkmaktadır. Büyüme hormonundaki düşüş yaşlanma sürecinde çok önemli etkiye sahiptir. 50’li yaşlarla birlikte büyüme hormonu seviyesi 20’li yaşların 1/5’ine kadar düşer. Yaşlanma süreci ile birlikte azalan bu hormon seviyesini korumak için sağlıklı ve dengeli bir beslenmeyle birlikte düzenli egzersiz son derece önemlidir.

Yaşam süremiz uzadı

Ortalama yaşam süresi tüm dünyada hem erkekte hem kadında giderek artış kaydetmektedir. Kadınlarda ortalama yaşam süresi erkeklerden 5-10 yıl daha fazladır. Hijyen şartlarının düzeltilmesi, kişisel ve çevresel hijyene önem verilmesi, sağlıklı ve doğru beslenme ortalama yaşam süresinin artmasına katkıda bulunmuştur. Bunun yanı sıra son yüzyılda modern tıp, koruyucu hekimlik, aşılar, hijyen, yaşam tarzı değişiklikleri ve eğitim ortalama yaşam süresini 50’lerden 85’lere çıkartmıştır.

Basit karbonhidratlardan uzak durun

Glisemik indeksi ve glisemik yükü yüksek olan beyaz şeker, beyaz ekmek, beyaz makarna, beyaz pirinç gibi yiyecekler kan şekerini hızla yükselterek, fazla miktarda insülin salınımına neden olur. İnsülin bilindiği gibi inflamasyona (iltihaplanma) sebep olan ve aynı zamanda vücutta yağ depolatan bir hormondur. Aşırı insülin ile birlikte kan şekeri hızla düşer, kişi tekrar şekerli yiyecekler yeme ihtiyacı hisseder ve bu kısır döngü sürer gider. Bu süreç içinde ortaya çıkan insülin direnci, vücudun metabolik ve hormonal dengesini bozarak yaşlanma sürecini başlatır ve hızlandırır.

Yaşlandıkça bağışıklık azalır

Bağışıklık sistemi; bakteri, virüs, mantar gibi mikroorganizmalara karşı vücudu koruduğu gibi dejenere olan ve kanserleşme potansiyeli taşıyan hücreleri de ortadan kaldırır. Şeker hastalığı, böbrek yetmezliği, yaşlanma gibi durumlar kişinin bağışıklık sistemini bozar ve enfeksiyonlara eğilim yaratır. Bu nedenlerin dışında yanlış-yetersiz beslenme, kronik stres, ağır işler, aşırı spor, uyku bozuklukları, sigara ve alkol gibi kötü alışkanlıklar bağışıklık sisteminin gücünü azaltır. Bağışıklık sistemini güçlü kılmak için yeterli ve sağlıklı beslenme; doğal vitamin, mineral, antioksidan desteği, makul egzersiz programı, stresten uzak bir yaşam ve düzenli uyku rejimine ihtiyaç vardır. Yaşlanma ile birlikte bağışıklık sistemi güç kaybederken, bağışıklık sisteminin bozulması da bu süreci hızlandırır.

Neler yapabilirsiniz?

Hızlı yaşlanmanın önüne geçebilmek için bu önerileri dikkate alın.

1) Aşılarınızı yaptırın

2) Gelişigüzel ilaç kullanmayın. Özellikle besin desteklerini doktor önerisiyle kullanın.

3) Doğal ve çeşitli beslenmeye çalışın

4) Günde en az 8-10 porsiyon sebze ve meyve tüketin

5) Doymuş ve trans yağlardan kaçının

6) Soğuk sıkım zeytinyağını tercih edin

7) Haftada iki kez yağlı balık tüketin

8) Acıktığınızda yemek yiyin. Sofradan tam doymadan kalkın.

9) Beş beyazdan sakının (şeker, un, tuz, peynir, süt)

10) Az yoğurt, kefir tüketin

11) Susamadan su için. Kaliteli su tüketin

12) Ilımlı siyah, yeşil, beyaz çay için

13) Her gün en az bir avuç kuruyemiş tüketin

14) Gün ışığında zaman geçirin

15) Sigara ve alkol kullanmayın.

16) Düzenli egzersiz en azından açık havada yürüyüş yapın. Fırsat buldukça doğayla iç içe olun.

17) Cep telefonu kullanımında aşırıya kaçmayın

18) Düzenli uyuyun. Uyku öncesi odanızı havalandırın, elektronik eşyalardan arındırın ve gece lambası kullanmayın.

19) Sessiz, sakin bir yaşam sürmeye özen gösterin. Pozitif ve mutlu olmaya çalışın 20) Düzenli bir cinsel yaşamınız olsun.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ