Yeni nesil ilaçlar migren ve Alzheimer’a çare olacak mı?
Geçtiğimiz yıl migren ve Alzheimer tedavisinde kilometre taşı olabilecek yeni ilaçlar ve tedavi yöntemleriyle tanıştık. Peki migren aşısı gerçekten etkili mi? Alzheimer’ın yeni ilacı tedavi için umut vadediyor mu? İşte Uludüz’ün bu sorulara verdiği yanıtlar…
2022 yılı nöroloji alanında önemli gelişmelere sahne oldu… Bunlardan ilki hayatı zorlaştıran ve işgücü kaybına neden olan migrene dair ilk defa koruyucu bir ilacın üretime girmesiydi. Çağın vebası olarak adlandırılan Alzheimer için üretilen ilk ilaç ise hastalığın tedavisi için umut oldu… Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz, her iki hastalığın tedavisiyle ilgili son gelişmeleri şöyle açıkladı…
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz
Migren aşısı artık hap olarak ağızdan alınabilecek
Migren ağrısıyla mücadele edenler bugüne kadar ağrıyla savaşırken birçok ilaçla tanışmak durumunda kaldı. Ne yazık ki dünyada migrenlilerin sadece yüzde 40’ı doğru tanı alabiliyor ve sadece 3 kişiden biri koruyucu tedaviye ulaşabiliyor. Koruyucu tedaviye ulaşsa bile bu hastaların yaklaşık yarısı ilacı 2 ay içinde etkisiz kaldığı ya da yan etkiler yüzünde kesiyor. Durum tüm dünyada böyle iken 2018 yılında ilk kez migrene spesifik ilaçların devreye girmesi ile hem hastaların hem de hekimlerin yüzü güldü. Bu tedavi ülkemizde de geçtiğimiz yıl migrenlilerin kullanımına sunuldu. Yepyeni bir migren ilacı duyuruldu. Daha önce enjeksiyon şeklinde uygulanan ve koruyucu tedavide kullanılan CGRP nöropeptidine karşı olan migren aşısı artık ağızdan hap olarak da alınabilecek. Üstelik bu yeni tedaviyi hasta sadece koruyucu olarak değil atakları sırasında ağrı kesici gibi kullanıp ağrısını dindirebilecek. Gepant sınıfında olan ve farklı içerikleri olan (rumegepant, atogepant vs) akut migren ataklarını da önlemeyi hedefleyen bu ilaçlar ilk kez 2020 yılında onay alıp kullanıma sunuldu ancak tam olarak geçen yıl yaygın kullanılmaya başladı.
Ne kadar etkili?
CGRP kalsitonin gen ilişkili peptid’in kısaltmasıdır. Tam olarak tanımlayacak olursak, beyinde bulunan bir proteindir. Migren atağıyla birlikte yüzünüzdeki ve başınızdaki trigeminal sinirler aşırı uyarılır. Oluşan bu aşırı uyarılma vücutta P maddesinin ve CGRP’nin salınmasına sebep olur. Bunun sonucunda kan damarları genişler, inflamasyon ve ağrı oluşur. Bir ilacın CGRP mekanizmasına yönelik çalışması CGRP reseptörlerini bloke etmesi ile olur. Böylelikle ağrının dolayısıyla migren atağının önüne geçilir. Çalışmalarda, kullanılan her dozun ardından gelen ilk haftada migren ataklarının azaldığı gözlendi. Bu da ilacın koruyucu özelliğinin etkisini gösteriyor. Ayda 18 doza kadar kullanılan bu ilaç akut atakların tedavisi sağladığı gibi ataklardan da koruyor.
Sorun yaratır mı?
Kullananların yüzde 2’sinde bulantı görülürken, yüzde 1’den daha az sıklıkta aşırı duyarlılık, ve döküntü gibi etkiler görülmüş yani yan etki oranı da oldukça düşük. Güzel olan ise daha önce migren atakları sırasında kullandığımız bazı spesifik ağrı kesicilerde kalple ilgili sorunlar gözlenirken bu ilaçların böyle bir yan etkisi yok ve güvenli şekilde kullanılabilir. Ağızda erime özelliğine sahip olan haplardan biri bu özelliğiyle daha çabuk bir şekilde kana karışıyor. Bu da migren atağının akut tedavisinde diğer CGRP ilaçlarından daha etkili olması anlamına geliyor. Özetle aslında ataklarınızın durması için ağrı kesici yerine kullanacağınız migren hapı aynı zamanda ataklarınızın tekrar gelmesini de engelleyebiliyor.
Alzheimer hastaları için gerçek bir tedavi sunan ilk ilaç
Araştırmacılar bunama hastalarının sayısının 2050 yılına kadar neredeyse 153 milyona çıkacağını tahmin ediyor. Alzheimer hastalığında vakaların sayısı arttıkça, tıp camiasının bu hastalık için etkili ve yeni tedavilere her zamankinden daha fazla ihtiyacı oluyor. Bu ay ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) yeni Alzheimer ilacı Lecanemab’a onay verdi. Lecanemab, Alzheimer’da hepimizin beklediği umut verici tedavi olarak lanse edildi. İlacın iyi tarafı sadece beyinde amiloid plaklarına değil Tau proteini denen Alzheimer’da suçlanan diğer proteinler için de etki göstermesidir. Bu da tedavinin etkinliğini artırıyor. Daha önce FDA onayı alan antikor tedavileri etkinlikleri ve yan etkileri konusunda halen tartışmalar devam etmekle birlikte Lecanemab etkinliği daha yüksek görünüyor. Zira 18 ay süresinde Lecanemab alan kişilerin bilişsel gerilemelerinin ilaç almayanlara göre yüzde 27 oranında yavaşladığı gözlendi.
Ciddi yan etkileri var ama…
Ancak Alzheimer ilacının bazı ciddi yan etkilere sahip olması çeşitli güvenlik endişelerini de beraberinde getirdi. Bunlardan en önemlisi beyinde kanama yan etkisi idi. Pıhtılaşma önleyici ilaçlar alan kişilerin biraz daha yüksek kanama riski mevcut. Lecanemab ile 3 ölüm vakası bildirildi. 22 Aralık 2022’de Science dergisi, klinik deneylerle bağlantılı üçüncü bir ölümün raporunu yayınladı. 79 yaşındaki bir hasta beyin şişmesi ve nöbetler geçirdikten sonra hayatını kaybetti. Lecanemab infüzyonu alan 65 yaşındaki bir başka kadın hasta felç geçirdi ve beyin kanamasından öldü. Dolayısıyla bu yan etkilerin hastalara açıkça anlatılması çok önemli. Görünen o ki Alzheimer için Lecanemab gibi anti-amiloid ilaçlarla kombinasyon halinde kullanılabilecek yeni tedavilerin geliştirilmesi gerekecek. Böylelikle belki de Alzheimer tedavi edilebilecek.